DOÇ. DR. İBRAHİM EKER, “HUKUKİ ZEMİNDE MÜCADELEYE KARARLIYIZ”
AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş'un kendisine yönelik açıklamalarına avukatı aracılığıyla cevap veren Doç. Dr. İbrahim Eker 'Göreve geldiğimden bu yana azimli ve başarılı çalışmamızı hazmedemeyen bir takım çevrelerin planlı ve bilinçli olarak istifa etmesini sağlamaya yönelik, etkisizleştirme, pasifize etme, çalışamaz duruma getirme ve en sonunda istifaya zorlama çabalarına karşı sonuna kadar her türlü hukuki zeminde mücadele etmeye kararlıyız' dedi
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Eker, kendisiyle ilgili basına yansıyan konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. İbrahim Eker, avukatı Bülent Sezgintürk aracılığıyla yaptığı açıklamada kamuoyuna şu bilgileri aktardı:
DÜZELTME VE CEVAP YAZISI
"AFSÜ Rektörü Nurettin Okumuş'un müvekkil hakkında yaptığı basın açıklaması üzerine "Rektör Okumuş'tan "Hemotoloji" açıklaması" başlıklı haber içerik itibariyle gerçeğe aykırı ve müvekkilimin kişilik haklarına saldırı içerikli, toplumdaki saygınlığını zedeler niteliktedir.
Şöyle ki; Müvekkilim Doç. Dr. İbrahim Eker, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi dalında uzun yıllar hizmet vermiş, mesleğindeki başarı ve tecrübesi tartışmasız olan bir hekimdir. AKÜ’nde Hematoloji - Onkoloji Hastanesi kurulması kararlaştırılmış ve kadro açılınca memleketi olan Afyonkarahisar'da hizmet vermek amacıyla AKÜ hastanesine atanmıştır. Çocuk hematolojisi ve onkolojisi bölümü son derece komplike ve son derece hassas bir bölüm olup çok ciddi tıbbi bilgi ve fiziki imkanlar gerektirmektedir.
Müvekkil bu bölümde göreve başladıktan sonra büyük bir özveri ile bölümü kurmuş ve hizmet vermeye başlamış, Afyonkarahisar'ın ve çevre illerin en gelişmiş çocuk hematolojisi ve onkolojisi birimi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bu anlamda çocuk hematolojisi ve onkolojisi bölümünün tüm tıbbi teçhizat ve fiziki imkanları müvekkilimin üstün gayreti neticesinde halkımızın hizmetine sunulmuştur.
Müvekkilin bölümdeki diğer hekimlere mobbing yaptığı iddiası asılsızdır. Aksine müvekkil bölüme atanan hekimlere tüm eğitimlerini ve sertifikalarını aldırmış, bölümdeki diğer hekimler AFSÜ’ni akademik kariyerindeki atlanılacak bir basamak olarak gördüklerinden hiçbir şekilde mobbing iddiasında bulunmadan kendi istekleri ile görev değişikliklerine gidilmiştir.
Zaten bölümdeki diğer hekimler müvekkilin ortak hasta bakmama kararı alması üzerine hastaların sorumluluğunu almamak istememeleri nedeniyle bölümden ayrılmışlardır. Müvekkil 2 yıl önce de gündeme gelen bu iddialar karşısında bizzat kendisi hakkında soruşturma açılmasını talep etmiş, soruşturma neticesinde diğer hekimlere mobbing uyguladığı yönünde herhangi bir sonuca varılmamıştır.
Nurullah Okumuş tarafından konu bilindiği halde 2 yıl sonra böyle bir süreçte gündeme tekrar getirilmesi manidar bulunmuştur. Müvekkilin ne kendisi, ne annesi ne de eşi Nurullah Okumuş'a kesinlikle hakaret etmemişlerdir. Bu konuda Nurullah Okumuş'un en ufak bir şikayeti olmadığı gibi müvekkilin annesi ve eşinin internet haberlerindeki yorumlarına bakıldığında herhangi bir hakaret unsuru içermeyen eleştiri içerikli paylaşımlar olduğu görülmektedir. Nurullah Okumuş'a hakaret edildiği ve hedef gösterildiği iddiası gerçeğe aykırıdır aksine bu açıklamalarla müvekkilin eşi ve annesi hedef gösterilmiş haber yayınlanınca birçok kimseden olumsuz yönde mesaj alınmıştır.
Müvekkilin Kütahya Şehir Hastanesine atanması talebi doğrudur ancak bu talep çarpıtılarak haber yapılmıştır, müvekkil AFSÜ hastanesinde bölümüne gösterilen ilginin azalması ve bölümde yalnız bırakılması, pediatri uzmanı verilmemesi, tedavi hizmeti verecek asistan verilmemesi, son sınıf öğrencisi intörn öğrencilerle bölümün çalıştırılmak istenmesi ve genetik hizmetlerin aylardır verilmemesi, çocuk yoğun bakım ünitesinin olmaması, çocuk endoskopi ve kolonoskopi yapılamaması, diyaliz hizmetlerinin verilmemesi, çocuk kitlelerinin alınamaması tüm bu hastaların Kütahya Şehir Hastanesi sevk ediliyor olması ve kendisine yapılan diğer haksızlıklar nedeniyle Kütahya'daki hastaneye atamasının yapılmasını istemiş, son aşamada AFSÜ’deki hematoloji ve onkoloji bölümünden başka bir hastaneye ataması yapılan ancak göreve başlamayan diğer hekimin göreve başlayacağının kesinleşmesi üzerine bu talebinden sırf bölümün kapanmaması ve mevcut hastaların hekimsiz kalmaması adına vazgeçmiştir.
Bu aşamada bölümde tek hekim olarak kalmasına rağmen 1 yıldır nakillere devam edilmekte, ve bu durum bakanlık tarafından bilinmekte bölümde tek hekim kaldığı halde nakil ruhsatı iptal edilmemiştir ve nakillere onay verilmektedir.
Bu doğrultuda müvekkilin özverili çalışması bakanlık tarafından da takdirle karşılanmaktadır ancak bölümde tüm hekimlerin gittiği ve müvekkilin tek başına kaldığından bahisle açıklama yapılması son derece talihsiz bir açıklamadır.
Müvekkil bölümün dört hekimle çalıştığı dönemde verdiği hizmeti şuanda 1 yıldır tek hekim olarak vermektedir. Müvekkil, göreve geldiğinden bu yana azimli ve başarılı çalışmasını hazmedemeyen bir takım çevrelerin planlı ve bilinçli olarak istifa etmesini sağlamaya yönelik, etkisizleştirme, pasifize etme, çalışamaz duruma getirme ve en sonunda istifaya zorlama çabalarına karşı sonuna kadar her türlü hukuki zeminde mücadele etmeye kararlıdır.
Yapılan bu açıklama ve haberler müvekkilimin halk arasındaki saygınlığını zedelemek ve müvekkilin AFSÜ’den ayrılmak istemesinin üniversiteden kaynaklanan sebepler nedeniyle değil sanki kendi kararıymış gibi algı oluşturmak amacıyla yapılan gerçeğe aykırı açıklamalardır. Kamuoyuna saygıyla arzolunur."
İbrahim EKER vekili
Av.Bülent SEZGİNTÜRK