“EBER GÖLÜ, NE YAZIK Kİ BUGÜN CAN ÇEKİŞİYOR.!”
İyi Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun’un TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşma:
Sayın Başkan,
Değerli Milletvekilleri,
Doğa bizim sadece miras aldığımız değil, aynı zamanda gelecek nesillere devretmekle sorumlu olduğumuz en büyük hazinedir.
Ancak üzülerek belirtmek isterim ki, AKP iktidarının çevreye ve ekolojik dengeye yaklaşımı, bu sorumluluğu taşımaktan uzak bir tablo çizmektedir.
Afyonkarahisar’ın kalbi, Çay’ın, Sultandağı’nın, Bolvadin’in bereketi, gözbebeği olan Eber Gölü, ne yazık ki bugün can çekişiyor.! Eber Gölü, bir zamanlar kuşların yuvası, balıkçıların umudu, çevre köylülerimizin bereket kapısıydı. Bugün ise, AK Parti'nin hesapsız, kitapsız politikaları ve o eşsiz çevrecilik anlayışı yüzünden kuruyor, yok oluyor.!
Buradan açıkça söylüyorum ; Eber Gölü'nü ölüme terk eden bu iktidardır.! Şimdi AKP’ li milletvekilleri çıkıp “Eber Gölü için harekete geçiyoruz” diyorlar. Nerede kaldınız.? Ne yaptınız.? O göl bu hale gelirken, siz neredeydiniz.? 1 ay boyunca yanan göle neden zamanında ve etkili müdahale etmediniz.?
Eber Gölü'nün kaderi bugünden yazılmadı. Bu göl yıllardır feryat ediyor.! Su seviyesi düştü, tarımsal sulama plansız yapıldı, gölü besleyen kaynaklar kurutuldu. Bölge halkı bağırdı, çağırdı, ama siz sırtınızı döndünüz.! Neden.? Çünkü Eber Gölü sizin için bir çıkar kapısı değil, halkın emeği sizin için bir kıymet taşımıyor!
Yetmedi, bir de torf çıkarma faaliyetleriyle bu güzelim doğa harikasını adeta kalbinden vurdunuz. Eber Gölü'nün tabanındaki torf, gölü hayatta tutan doğal bir süngerdir. Ama siz ne yaptınız.? Bu torfu söküp çıkararak gölün kalbini durdurdunuz. Şimdi soruyorum ; Bu çevre katliamına kim izin verdi.? Bu doğa düşmanlığının hesabını kim verecek.?
Torf çıkarılan alanlar kurudu. Kuruyan alanlar yanmaya başladı. Ve ne oldu.? Son bir ay içinde gölde çıkan yangınlar, tam 60 kilometrekarelik bir alanı kül etti.! Bu yangınların rastlantı olmadığını biliyoruz. Yangınların yerleri ve zamanlaması, açıkça planlı bir sabotajı işaret ediyor. Kimler çıkarıyor bu yangınları.? Kim koruyor bu suçluları.? Eber Gölü’ndeki yangınların sorumlularını saklayanlar da en az ateşi yakanlar kadar suçludur!
Sayın Başkan,
Değerli Milletvekilleri,
Şimdi AK Parti milletvekilleri çıkmış, bir hassasiyet gösterisi ile, “Eber Gölü’nü kurtaracağız” diyor. Güldürmeyin insanı.! Bu göl sizin yüzünüzden bu hale geldi.
Göl rehberinin AK Parti milletvekillerine, su seviyesinin en dip noktada olduğunu söylediği haberler basında yer aldı.
Doğru, su seviyesi en dip noktada. Ancak bu yalnızca göldeki suyun seviyesi değildir. Eber Gölü ile ilgilenenlerin samimiyeti ve bu bölgeye yönelik politikalarının ciddiyeti de ne yazık ki en dip noktadadır.
Bu halk sizin sözlerinize artık inanmıyor.! Çünkü geçmişte verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız.
Buradan sesleniyorum; Afyonkarahisar halkı artık bu yalanlara karnını doyurdu. Samimiyet sınavındasınız.! Eber Gölü'nü kurtarmak için bir adım mı atacaksınız, yoksa yine seçim öncesi halkı kandırıp sandıktan sonra sırtınızı mı döneceksiniz.?
Ben, Afyonkarahisar milletvekili olarak, Eber Gölü’ne sahip çıkan her bir hemşehrim adına sesleniyorum; Bu gölün canını alanlardan hesap soracağız.! Bu halk sizi affetmeyecek.!
Bu meclisin ve iktidarın bir an önce Eber Gölü için somut adımlar atması gerekmektedir.
Gölü besleyen su kaynaklarının korunması,
Tarımsal sulama politikalarının gözden geçirilmesi,
Gölü besleyen Akarçayın suyunun göle ulaşmadan tarımsal sulamaya bölünmesinin önlenmesi,
Gölün ortasından kanal açılarak suyun motorlar vasıtasıyla çekilmesine son verilmesi,
Akarçayın göle girmeden hemen önüne kapsamlı bir arıtma tesisi yapılıp bu tesisin işletme giderlerinin akarçayı kullananlara pay edilmesi önerilerim arasındadır.
Eber Gölü’nün geleceğini kurtarmak ve benzer sorunlarla karşılaşan diğer ekosistemlere örnek teşkil edecek bir model oluşturmak için yapılması gerekenler araştırılarak tesbit edilmesi meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep ediyorum
Afyonkarahisar halkı adına, Eber Gölü’ne can suyu oluncaya dek bu meselenin peşini bırakmayacağımızı ilan ediyor ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.