“GÖKALP’İN YAŞAMI SİYASİ VE SOSYAL MÜCADELE İLE GEÇTİ”

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Türk Düşünce Dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan Ziya Gökalp'in, Türk milletinin çağdaşlaşma yolunda ilerlerken geçmişten gelen zengin mirasının unutulmaması gerektiğini vurguladığını söyledi.

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, düşünce dünyasının önemli isimlerinden biri olan Ziya Gökalp'i anmak ve Türk sosyolojisine olan katkılarının konuşulması üzerine düzenlenen “Ölümünün 100. Yılında Ziya Gökalp ve Sosyoloji” sempozyumuna Afyonkarahisar olarak ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“DEĞERLENDİRMELERİ GÜNÜMÜZDE DE GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR”

MİLLETVEKİLİ ARSLAN, "ÖĞRETMENLERİMİZ EVDEN ÇIKARKEN, İŞE DEĞİL OKULA GİDİYORUM DER" MİLLETVEKİLİ ARSLAN, "ÖĞRETMENLERİMİZ EVDEN ÇIKARKEN, İŞE DEĞİL OKULA GİDİYORUM DER"

Gökalp’in düşüncelerinin temelinde, Türk toplumunun kendine has ahlaki ve kültürel değerleriyle Batı’dan aldığı bazı değerleri sentezleme çabası olduğuna dikkat çeken Vali Yiğitbaşı, “Ziya Gökalp, yeni Türk Devleti'nin inşasında önemli bir rol oynamıştır. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde yetişen ve Cumhuriyet'in kuruluş aşamasında önemli bir figür olan Gökalp, Batı sosyolojisinin kavramlarını milli değerlerimizle harmanlamaya gayret etmiştir.

İmparatorluk sürecinden ulus devlete geçiş döneminde yaşayan Gökalp'in karşılaşılan sorunlar ve bunalımların da etkisiyle Türk toplumu ve Türk kültürü üzerine ortaya koymuş olduğu sosyolojik, kültürel ve siyasal teori ve değerlendirmeleri bugün de gerçekliğini devam ettirmektedir. Ziya Gökalp, günlük yaşamda içe dönük, sakin ve kendi halinde birisi olmuştur. Buna karşılık idealist ve mücadeleci bir yapıya sahip olan Gökalp, en kötü durumlarda bile ümidini kaybetmeyecek kadar da kararlı bir kişiliğe sahiptir.” dedi.

“YAŞAMI SİYASİ VE SOSYAL MÜCADELE İLE GEÇTİ”

“Ziya Gökalp, yaşamı boyunca düşünce ve hayalleri yolunda mücadele vermiş hiçbir dönem düşünce ve eylemlerinden ödün vermemeye çalışmıştır.” diyen Vali Yiğitbaşı, “Gökalp'in yaşamı hep sosyal ve siyasal bir mücadeleyle geçmiştir. Aynı şekilde en bunalımlı günlerinde bile ülkesine olan güveni tam olmuştur. Gökalp'i düşünce insanı, maneviyatçı, toplumsal ve ahlaki konularda eylem adamı ve şair yapan çoğunlukla yüksek hayal ve düşünebilme gücü olmuştur. Türk milletinin ideallerini ve hedeflerini Kızıl Elma olarak simgelemiş, çağdaşlaşma yolunda ilerlerken geçmişten gelen zengin mirasın unutulmaması gerektiğini de vurgulamıştır.

Fikirlerini Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak şeklinde özetleyerek Türk Devleti'nin modernleşme sürecinde milli benliğimizi ve manevi bütünlüğümüzü korumanın önemini uygulamıştır. Bu arada bu bağlamda program başlangıcındaki müzik dinletisinin Türkleşmek, İslamlaşmak ve muasırlaşmak çerçevesi içerisindeki parçalarla sembolize edildiğini hocamız ifade etti. Gerçekten tebrik ediyorum. Çok güzel bir çalışmaydı. Türk düşünce kültür ve siyaset tarihinin önemli simalarından biri olan ve Türk sosyolojisinin temellerini atan Ziya Gökalp, toplumsal olayların bilimsel bir yaklaşımla incelenmesi gerektiğini savunmuş ve Türkiye'de sosyolojinin akademik bir disiplin haline gelmesine öncülük etmiş birisidir.” diye konuştu.

“16 OTURUMDA TARTIŞILACAK HER KONU YENİ NESİLLERİMİZE REHBERLİK EDECEK”

Vali Yiğitbaşı, Ziya Gökalp’in, sosyal bilimler alanında ortaya koyduğu düşüncelerle Osmanlı'nın son dönemlerinde başlayan modernleşme sürecinde Türk toplumunun izlemesi gereken yolun ne olduğuna dair bir vizyon ortaya koyduğunu belirtti. Vali Yiğitbaşı, sözleri şöyle tamamladı: “Bu sempozyumun başlıca hedeflerinden biri, Gökalp'in vizyonunun günümüz koşullarında nasıl bir anlam taşıdığını ve modernleşme sürecimizde bir asırdır hangi noktalara ışık tuttuğunu da tartışmaktır. Evet, sempozyumlar, akademik çalışmalar toplumumuzun geleceğinin şekillenmesinde gerçekten önemli bir yere sahip.

Burada öne sürecekleri fikirler ve yapacakları derin analizlerle Ziya Gökalp'in fikirlerinin ve sosyolojik bakış açısının günümüzdeki önemini bir kez daha ortaya koyacak aramızdaki çok kıymetli hocalarımıza bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. Bugün başlayıp 6 Ekim'e kadar toplam 16 oturum şeklinde yapılacak olan sempozyumda tartışılacak her konu inşallah yeni nesillerimize rehberlik edecek ve bilim dünyamıza, akademik dünyamıza önemli katkılar sağlayacaktır.

Türk Düşünce Tarihi'nin en önemli isimlerinden biri olan Ziya Gökalp'i aramızdan ayrılışının 100. yıl dönümünde bir kez daha saygıyla ve rahmetle anmak istiyorum. Bu yıl belirlenen 15 temayla onun sosyolojiye olan katkılarını derinlemesine idrak edebileceğiz. Bu sempozyumun başarılı ve verimli geçmesini diliyorum.

Kıymetli fikirleri ve akademik katkılarıyla sempozyumuzu zenginleştirecek olan tüm kıymetli akademisyenlerimize, misafir hocalarımıza, burada bulunan tüm katkı sağlayanlara, paydaşlarımıza, başta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olmak üzere, Türk Tarih Kurumumuza, Kocatepe Üniversitemizin kıymetli hocalarına, akademisyenlerine, yöneticilerine ve öğrencilerine ve İstanbul Üniversitemizin ayrıca Sosyoloji Araştırma Merkezi'ne ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İnşallah verimli ve başarılı bir sempozyumu hep birlikte izlemiş olacağız.”