KİR BİTTİ, O ELDEN GİTTİ..
Bir ilçede halk arasında konuşulan bir konu var..
Konuşulanlar doğru ise, sağlam insanın kimyası bozulur..
Kısıtlı olarak konuşulanları aktaralım:
Bir kamu görevlisinin, baldızının evine gizli kamera koyduğu ve oturduğu yerden evin içini izlediği..
Müstehcen görüntüleri ise bilgisayarına kaydettiği..
Görev yeri değişince, bazı görüntüleri silmeyi unuttuğundan, bilgisayarın yeni kullanıcısı tarafından yapılan araştırmada müstehcen görüntülerin ortaya çıktığı..
Olayın ilgili makamlara aktarıldığı konuşuluyor..
Bu şahıs güçlü bir cemaatin müridi ve bir kuruluşun temsilcisi imiş..
Kuruluşun başkanı olayı duyunca bu zatı görevden azlettiği iddiaları var..
Öte yandan; bu zatın arkasında durduğu bilinen kişilerin siyasilere gidip, olayın gerçekleri yansıtmadığını ifade ederek bu şahsın üst makamlara tayini hususunda talepte bulundukları ancak netice alamadıkları da, konuşulanlar arasında..
Bizde araştırma yapıyoruz.. Sonuç doğru çıkarsa kimler olduğunu açıklarız..
Eğer; bu olay gerçek çıkarsa, çok kişinin ipliği de pazara çıkar..
**
Yine bir ilçedeki kurum çalışanı..
Aslında, yakından tanırsınız Mahir Efendiyi..
İnançlı görünür, Cuma namazlarını hiç kaçırmaz, ama..
Akşam olunca, karakteri değişir..
Doğru, Dinar Akar Gazinosuna..
Kafayı bulunca daha ileri gider, tee Isparta gazinosuna kadar..
Nereden bulur, gazinolarda harcadığı parayı derseniz;
İşinde mahirdir, çantacı Mahir efendi..
Olmayacak işi oldurur, bitmeyecek işi, iyi bitirir!..
Gazino önünde park eden arabasının, konsomatrislerle kadeh tokuşturma fotoları gelsin, yayınlayınca “vayyy bee..” diyeceksiniz!.
**
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu,
Mustafa Burcu hazretlerinin..
Bir yanında birinci veziri,
Bir yanında ikinci veziri,
Arkasında da, üçüncü veziri..
Sonra efendime söyleyeyim;
Peşkircibaşı,
Nalıncıbaşı,
Sabuncubaşı..
Velhasıl tam yirmi kişilik kafile,
Peştamal takıp girdiler hamama,
Geçtiler kurnaların başına,
Üçer beşer..
Mustafa Burcu deseniz,
Yan gelip yattı..
Memleketin en ünlü tellakları,
Sardılar dört yanını,
Kimi elini kaptı, kimi bacağını,
Bir keseleme sürtme faslı başladı..
Tam on iki saat,
O iki ünlü tellak,
İncitmeden keselediler,
Mustafa Burcu’nun mübarek vücudunu..
Öylesine kir çıktı ki sormayın,
Her biri nah parmağım gibi..
Aman efendim bu ne kiri,
Demeye kalmadı,
Keselerin altında eriyip gitti,
Koskoca Mustafa Burcu efendi..
Bütün maiyet erkânı yerinden fırladı:
“Nettünuz lan Mustafa Burcu’yu..?”
Dediler tellaklara..
Tellaklar cevap verdi:
“Biz yıkadık, keseledik. Mustafa Burcu’nun kirden ibaret olduğunu bilemedik..
Suç bizde değil!..
Neyleyelim,
Kir bitti,
Mustafa Burcu elden gitti!..”
(Ümit Yaşar Oğuzcan’ın bir şiirden derlenmiştir)
**
Hayırlı haftalar, sağlıcakla kalın..