“KOCATEPE TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN İLK KIVILCIMININ YAKILDIĞI YERDİR”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, beraberindeki KKTC heyeti ile birlikte Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. ATSO’da Afyonkarahisar iş dünyasına hitap eden Tatar, önemli mesajlar verdi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açış konuşmasını ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser gerçekleştirdi. Serteser, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken Odamız’a teşrif etmişti. Bugün Odamız’da bir KKTC Cumhurbaşkanın resmi programını düzenleme şerefini yaşıyoruz. İlimiz ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından ilk kez resmi olarak ziyaret ediliyor. Daha önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Merhum Rauf Denktaş, Cumhurbaşkanlığı’nı bıraktıktan sonra ilimize gelmiş ve Büyük Taarruz emrinin verildiği Kocatepe’ye çıkmıştı. Bugün, sizin programınızda da Kocatepe ve şehitlikler ziyareti bulunuyor. Odamız’a, ilimize ve ülke tarihimiz için bir dönüm noktası olan Kocatepe’ye gösterdiğiniz ilgi dolayısıyla teşekkürlerimi sunuyorum Sayın Cumhurbaşkanım” dedi.
MAVİ VATANIN GÖZBEBEĞİ
Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ayrılmaz iki unsur olduğunu vurgulayan Serteser, “Yaklaşık 5 yüzyıldır birlikte yaşamış olan aynı milletin evlatları, Anadolu dara düşüp işgal günlerini gördüğünde de güçlerini birleştirmiştir. Milli Mücadele’nin hemen başında Kuzey Kıbrıs’ta kurulan cemiyetler, Kurtuluş Savaşımız’a maddi destek göndermiş ve takdire layık görülmüştür. Ayrıca, Tabip Yüzbaşı Remzi Bey, Mülâzım Tahir Bey, Osman Necmi Bey, Mutasarrıf Fatih Bey, Rıfat Bey, Raşit Bey ve Ali Vefa Bey ile burada saymaya dakikaların yetmeyeceği büyük kahramanları bu vesile ile saygı ve rahmetle anıyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin Akdeniz’deki egemenlik haklarını dünyaya ilan eden Mavi Vatanımızın gözbebeğidir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğidir. Ekonomik olarak kalkınmak ve daha müreffeh günlere ulaşmak her iki devletin de hedefidir.
Bu bağlamda Türkiye ve Afyonkarahisar’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılan ihracat hakkında sizlere bilgi vermek isterim:
Sizin de malumunuz olduğu üzere Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 2022 yılında 1 milyar 324 bin 612 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti pazarında süt, peynir, işlenmiş et ürünleri, bakliyat, makarna, şeker, çay, deterjan, kuruyemiş, bisküvi, çikolata, tekstil, konfeksiyon, mobilya, ilaç, inşaat malzemesi gibi birçok Türkiye menşeli ürün tercih ediliyor. İlimizden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılan ihracat ise 1 milyon 879 bin dolar. Bu rakamı yeterli bulmuyoruz, değerli dostum Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanım Turgay Deniz ile birlikte bu rakamı geliştireceğiz” ifadelerini kullandı.
DENKTAŞ’IN DİZELERİ İLE SELAMLADI
Serteser, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kaderi ve ufku bir olan iki devletimiz arasındaki ekonomi ilişkisinin daha da gelişmesi için Afyonkarahisar iş dünyası olarak üzerimize hangi görev düşüyorsa yapmaya hazırız.
Bugünkü ziyaretinizle bizlere büyük bir onur yaşattığınız için çok teşekkür ediyorum.
100. yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizin kurucusu Raif Rauf Denktaş’ı, topraklarımızı vatan yapan tüm ecdadımızı bu vesile ile rahmet ve saygı ile anıyorum.
Sözlerimi, Merhum Denktaş’ın dizeleri ile bitiriyorum:
Ey Türk oğlu! Bu beldede senin için her şey var,
Bu toprağın her adımı senden bir parça saklar.”
KIBRIS HALKI, MİLLETİMİZİN KOPMAZ BİR PARÇASI
Serteser’in ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, iş insanlarına hitap etti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nda resmi ziyarette sizlere hitap etmekten duyduğum memnuniyeti sizlerle paylaşıyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden hepinize selam, hürmet ve sevgi getirdim. Bu ziyaretler, bu temaslar, aramızdaki kültürel bağları, aramızdaki münasebetleri, aramızdaki gönül birliğini, aramızdaki kutsal bağın pekişmesi bakımından çok anlamlı ve değerlidir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 2023’te yüzyılını tamamlayacak ve inşallah Türkiyemizin yeni yüzyılı hepimize hayırlara vesile olacak. Bütün temennim ve dileğim budur. Kıbrıs Türk halkı da milletimizin kopmaz bir parçası olarak, Doğu Akdeniz’de bir Türk Devleti olarak verdiğimiz mücadeleler, direnişimiz, bir bakıma Türk Tarihi’nde bizlerin de bir destan yazması ile, Rum-Yunan ikilisine, İngiliz’e ve diğer emperyalist güçlere karşı verdiğimiz kutsal mücadele ile bir devlet sahibiyiz. Bu devletin adı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Oradaki halkımızın bağımsızlığını, özgürlüğünü, hürriyetini ifade eder. Bunu yaşatmak için çeşitli farklı boyutları ile anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile her türlü ekonomik, ticari ve kültürel, siyasi ilişkilerimizi daha da sağlam temeller üzerinde inşa edilmesi için şu anda benim Cumhurbaşkanı olarak Türkiye ile olan çok önem verdiğimiz ilişkileri öbek öbek Türkiye’nin her yerinde farklı sivil toplum örgütleri ile, farklı kurumlarla, hem sanayi hem ticaret, aynı zamanda Belediyeler, aynı zamanda kurum ve kuruluşlarla, her türlü giderek artan ilişkilerle aramızdaki bağların daha da pekişmesini; Doğu Akdeniz’den baktığımızda gelecek yüzyıl bir bakıma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti ile ekonomik entegrasyon anlamında daha da verimli bir sürece gireceğimize inanıyorum. Çünkü biz hâlâ izolasyon ve ambargo altındayız. Çünkü halkımı diz çöktürerek güneydeki Rum Cumhuriyeti’ne yama yapmak için birtakım oyunlarla karşı karşıyayız” dedi.
HER TÜRK İNSANI GÖRMELİ
Kuzey Kıbrıs’ın zenginliklerinin değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Tatar, “Bundan 20 yıl önce Birleşmiş Milletler’in hazırladığı Annan Planı’ndan sonra bizler büyük bir fedakârlık yaparak buna ‘evet’ dememize rağmen karşı taraf ‘hayır’ demiş, buna rağmen tek taraflı Avrupa Birliği’ne alınmışlar, bize verilen vaatler ise tutulmamıştır. Bizim de Türkiye ile daha sıkı entegrasyonlar geliştirmek suretiyle gerek ihracatımızı, gerek birtakım hizmetlerimizi Türkiye üzerinden ve Türkiye ile birlikte geliştirilmesi çabası içindeyiz. Anavatan Türkiye büyük bir devlet. Hacimlere baktığımızda zaten hacimler göstermektedir. Son yıllarda pandemi sıkıntısına rağmen, krizlere rağmen hep birlikte yaşadığımız acı 6 Şubat depremi sırasında gerçekten büyük adımlar atılmakta ve Türkiyemizin ihracatı süratle artmaktadır. Az önce konuştuğum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız da Afyon’un ihracatının sürekli olarak arttığını söylemiştir. Bu artan hacim içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de ilişkilerinin gelişmesi ile gerek turizm, gerek, eğitim, gerek tarım, çeşitli farklı alanlarla önemli işbirliği yapılabileceği kanaatindeyim. Burada da turizm var, termal sularla, doğal kaynaklarla bizim insanlarımız da sık sık Türkiye’ye gelip gitmekte. Afyon, coğrafyanın yakınlığı, iletişim kanallarının daha yoğunlaşması ile mutlak surette bir destinasyon olarak Kuzey Kıbrıs’tan görülebilir. Karşılığında buradan da çeşitli farklı yollardan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ulaşmak, Maraş açılımı ile inşallah önümüzdeki dönemde turizmin daha fazla gelişmesi, daha fazla imkanlar anlamına gelecek. Gerek büyük otellerde, gerek ekoturizm anlamında Kıbrısımızın kültürü ile Kıbrısımızın eserleri ile her Türk insanının görmesi gereken bir yer olarak değerlendiriyorum. Çünkü tarihimiz çok zengin. 1571 yılında Osmanlı donanmasının 80 bin şehit vererek fethettiği Kıbrısımızın, geçmişte de Memlüklüler ve diğer akınlarda Türklerle temas halinde olduğunu görüyoruz. Keşfedilecek çok alanımız vardır. Kıbrıs, küçük bir ada olarak düşünebilir, gerçekten görülecek çok farklı yerler vardır. 1974’ten sonra çok farklı üniversitemiz kurulmuştur. En fazla öğrenci Türkiye Cumhuriyeti’ndendir. Bizlerin evlatları da sizlerin üniversitelerinde eğitim ve öğrenimlerini önümüzdeki dönem sürdürebilirler” ifadelerine yer verdi.
