KUZUM MUSTAFA..
Mustafa’ya dedesinin ahiretten gönderdiği mektup yanlış adrese gelmiş, yani bana..
Mektubu aynen yayınlıyorum:
Kuzum Mustafa..
Sen daha dünyaya gelmemiştin, 1965 den 1980 yılına kadar aralıksız 15 yıl Sandıklı’da belediye başkanlığı yapmış, Nimet Özçiftçi vardı..
Başkanlığı döneminde malvarlığı hiç artmadı aksine tüm mal varlığını sattı.. Sahip olduğu onlarca değeri başkanlığı döneminde harcadı..
Bak bugün 90 yaşın üstünde, hala kravatlı çarşıda dimdik geziyor, herkesten saygı görüyor..
Osman Seyman vardı.. 1984 den 1993 yılına kadar aralıksız belediye başkanlığı yaptı. Nokta kadar şaibesi yok.. Çarşıda her kesimden saygı görüyor, başı dik yürüyor..
Sen daha çocuktun..
Murat Akşit vardı..
SANJET’i sanjet yapan, jeotermal ısınmanın mimarı.. Geçenlerde karşılaştık, “Bu çocuk neler yapıyor böyle” dedi. Bazı şeyler anlattı, çok üzdü beni evladım..
Sonraki Belediye başkanı, dayın Mustafa oldu, benim söylemem gerek yok.. Koca müteahhit oldu, dubleks daire aldın ondan, sen yakından bilirsin hali vaktini..
Daha sonra Mustafa Özpınar başkan oldu..
Senden önceki başkan İsmail Elibol’un mal varlığında kuruş artış olmadı.. Başkanlık döneminde, nerdeyse mal varlığını kaybediyordu.. İşinin başına geçince hızla toparlandı ve sektöründe öncü sanayici oldu..
Evladım Mustafa..
Sen başkan olmazdan önce ucuz vasat bir araban vardı..
Bugün ise, son model 2-3 milyon lira değerinde BMW ile değeri 5-6 milyon lira olan, X15 Volvo cip’in var..
Evlerin var..
Buraya gelenlerden duyduğuma göre:
Çiftliklerin varmış..
Arsaların, tarlaların varmış..
Duyduğum ama yazmak istemediğim daha neler varmış neler..
Ben çok şaşırdım.. Maaşlarını topladım, çarptım, böldüm.. Yok evladım olmuyor.. Tutturamadım.. Maaşla bu servete sahip olunmuyor!..
Ahiret gazetesindeki piyango çekiliş listelerini taradım çıkanların adı var, senin adın yok..
İyi de yavrum Mustafa:
Nasıl sahip oldun bu varlığa?..
**
Trollerin mi neylerin varmış eski lisanla, yalınayakların.. Sağa sola çamur attırıyormuşsun.. Attır yavrum attır, elinden geleni ardına koyma sakın..
A be kuzum..
Bu Yanıkören bataklığı mı ne varmış, kum ocağı diye almışsınız, bugünkü değerle milyonu aşan parayı belediye kesesinden ödemişsiniz..
Belediyeye çalışanların 1.derece yakınlarından bir şey almak suç değil mi, evladım?
Yoksa sen kanun, nizam mı bilmiyorsun veya tanımıyorsun..
Ve.. Soranlara neden cevap vermiyorsun? Sen sustukça, acaba diye düşünmekten burada içim daralıyor yavrum..
Evladım,
Biz yalancı dünyada iken soru soranlara direk cevap verirdik
Tabi ki verebileceğimiz cevap varsa..
Biz, hiçbir zaman bize sorulan sorulara, ilgisiz kimseler vasıtasıyla cevap verdirtmedik, telaşlanıp abuk sabuk şeyler yaptırmadık..
Kime çektin sen yavrum?..
Kime?..
**
Başka biri hakkındaki konuya geçelim..
Mustafa Burcu’ya..
Ya Mustafa, erkek adam imam nikahlısını başka birine geçici olarak emanet eder mi?
Emanet ederken ne dedin?
“Emanete hıyanetlik etme haaa..”mı, dedin?..
Vatandaş merak ediyor Mustafa..
Burdur’daki imam nikahlına ne dedin?
Kötü örnek oldun be Mustafa..
Yaptığın ne dine ne imana sığar, ne de insanlığa..
Kestirmeden söylenirse, “şerefsizliktir” bu..
Aksini söyleyen varsa parmak kaldırsın..
**
Hayırlı günler..