MUSTAFA BURCU’YA SELAM OLSUN..

Anlatmayı başaramadığımı hayat mutlaka anlatır demiştim..

Hayat anlattı..

Uğruna mücadele ettiğimiz insanlar tarafından taşlanmayı göze alarak, kalemin namusunu savunmak için elimden gelini yaptım.

Doğru olduğuna inandığım ve bildiğimi dosdoğru anlattım.

Olan biteni anlatmaya çalıştığımızı görmek istemeyenler bile gördüğüne göre, şimdi konuşma zamanı..

** 

Mustafa Burcu’ya demiştim ki;

Vaziyet kötü, imam nikahını tazeleyin!..

Mensup olduğun cemaatin imamına değil, yazıcıysan okuyucuya, okuyucuysan, yazıcı bir imama kıydır nikahını tavsiyesinde bulunmuştum..

Resmi olana zaten imkan yoktu..

Aaaa..

Birde duyduk ki, bir imam nikahlı da, Burdur’da var!..

Şaşırdık tabi..

Sende haklısın, size göre 4’de kadar izin var!..

Yav sen alçak, ne yavşak adamışsın be..

Ne dümenler döndürüyorsun?

Üç defa “Boş ol, demeden;

İmam nikahlı zevceni hülle yapıp bir başkasıyla şey yapıyorsun..

Güya etrafı kandırmış oluyorsun sonra, koşuyorsun Burdur’a..

Çok tezgâhçısın çok..

Başlıkta san selam olsun demiştim, geri aldım..

**

Konuyu değiştirelim..

Bir okuyucumuz soruyor:

Sandıklı Belediye Başkanının, başkanlıktan önce neyi vardı?

Şimdi neleri var..

Okulda ve dershanede olan hisselerini;

İkram edilen çayı bile, ikram eden harama bulaşmış olabilir kuşkusuyla içmediği söylenen babasına, kağıt üzerinde devretmişti..

Doğruysa, babasının nasıl kabul ettiği de, sorgulanmalı.. Zira baba bir cemaatin temsilcisi.. Hülle yapmaz!..

Bildiğimiz kadar, başka bişeyi de yoktu..

Okuyucu devamla soruyor:

Bu hızlı yükselişe; makamını alet ederek mi sahip oldu?

Yoksa piyango filan mı çıktı?

Sayın okuyucu; Ben bilemem, kendisi bilir.. En yakınları bilir.. 

“BANKA PROMOSYON İHALELERİNDE ŞEFFAFLIĞA UYULMALI” “BANKA PROMOSYON İHALELERİNDE ŞEFFAFLIĞA UYULMALI”

** 

Muhterem Çöl Efendi..

Belediyenin birçok yerini satmana rağmen 400 milyon borç olduğu doğru mu?

Ayrıca, SANPES şirketinin 55 milyon sigorta borcu olduğu ve tebligat geldiği doğru mu?

Tahir Efendi’nin babasında aldığınız kum ocağı diye aldığınız bataklığa bugünkü değerle milyonu aşan değerde para ödendi mi?

İddiaya göre bir yakınınızın üzerine çiftlik kurmuşsunuz, doğru mu, söylenti mi?

Sera bölgesinde yakınlarınız üzerine alınan arazi var mı? Söylenti mi?

Tekrar aday olabilmek için her kapıyı çaldığınız ama hiç olumlu yanıt almadığınız iddiaları doğru mu, söylenti mi?

Muhterem Çöl Efendi..

Cevap vermemekle iddia ve söylentilerin doğruluğunu kabul etmiş olursunuz..

Tezkip yollarsanız aynen yayınlarız..

Bu köşe, özgür köşedir..

** 

Konuyu değiştirelim..

Nerde eski seçimler, nerde o eski adaylar?

Bir başkan vardı, tekrar seçime girmek istiyordu..

Hava atmayı seven biriydi ve etrafı dalkavuk doluydu…

Dalkavuklar: "Başkanım, oraya ceketinizi gönderseniz seçilir..." dediler.

Bu iyi bir fikirdi.

Başkan adayı, eğilip ceketine uzun uzun baktı ve sordu:

"İçinde ben olmasam da, seçilir miyim?.."

Dalkavuklardan biri, başını yana yatırıp, ellerini önde kavuşturup, yanıtladı:

"İçinde siz olmasanız da ceket seçimi alır yani... Size ceketimi gönderiyorum, deyin, gerisi kolay, ceketiniz seçilir..."

Başkan adayının aklına yattı..

Düşündü; ceketini aday gösteriyor ve ceket seçiliyor..

İçinde kendisi yok...

Aklından geçirdi “Tam takım göndersem palto, pantolon gömlek,kravat, iç çamaşırı..”

Ki; teşkilat aday tanıtımında kendisi olmasa da;

"Şimdi adayımızın paçalı donu, size hitap edecek..."diyebilmeliydi..

Seçim bitti, dalkavuğu boynu bükük geldi, haber getirdi:

"Şey kazandı?..."

"Kim, ben kazandım di mi?.."

Dalkavuk, kısık sesle:

"Siz çıplak kaldınız.."

**

Hayırlı haftalar..