“ÖĞRETMEN MAAŞLARINA GÖZ DİKİLEMEZ”
Zafer Partisi Afyonkarahisar Basın ve Medya Sorumlu İl Bşk. Yrd. Hasan Kaplan bir açıklama gerçekleştirdi. Kaplan, ücretli öğretmenler ve maaşlarıyla ilgili konuşarak, “Öğretmenlerin haklarının korunmaması, iş bilmezlik ve vurdumduymazlık göstergesidir. Koltuk sahibi siyasetçiler ve torpille kayırmacılıkla makamlara oturan aymazların maaşları uçuk kaçık sayılarda ve çifter çifter yatarken, öğretmenlerin üç kuruşluk maaşına göz dikmeleri kabul edilemez” dedi.
AKP döneminin en büyük rezaletlerinden biri de eğitim
“Başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bizleri eğitip büyüten kendi öğretmenlerimiz ve bu mesleğe gönül vermiş, cehalete karşı candan bir savaş açmış, bu yolda and içmiş bütün öğretmenlere saygılarımızı bildirmek isteriz.
AKP döneminin her yeri, her politikası adeta başka bir rezalettir; ancak en büyük rezaletlerden biri ise eğitimdir. Her şeyden önce eğitimde ve hayatta tanım çok önemlidir. "Ücretli" diye öğretmenlerimizin gururunu incitecek bir tanım neden vardır? "Dervişin fikri neyse zikri de odur" derler. AKP’nin torpille kadrolaştırdıkları, onlar gibi para, mal, mülk ve çıkar odaklı düşündükleri için her şeyin önüne para ya da ücret gibi tanımları koymakta olduklarını anlıyoruz.”
Ücretli öğretmenin parasının yatmaması yankılanan bir çığlık
“Ancak eğitimde para, sadece eğitimin kalitesini artırmak için kullanılır. Eğitimde bir numaralı unsur öğretmenin ta kendisidir. Önemli olan kaç TL'lik kalemle ve defterle yazdığınız değil, öğretmeninizin size neyi nasıl yazdırdığı ve öğrettiğidir. Ücretli öğretmenlerin maaşlarının yatmaması, eğitim dünyasında yankılanan bir çığlıktır. Bu çığlık, sadece öğretmenlerin değil, aynı zamanda öğrencilerin ve ailelerin de kulaklarında çınlıyor. Eğitim, bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli unsurdur. Ancak bu kutsal görevi yerine getiren öğretmenlerin emeklerinin karşılığını alamaması, tam bir trajedi haline dönüşmüştür.”
Modern zamanın sıkışıp kalmış köleleri gibiler
“Ücretli öğretmenler, eğitim sisteminin görünmez kahramanlarıdır. Onlar, her gün sınıflara girip öğrencilerine ışık tutarken, kendi hayatlarında karanlıkla mücadele ediyorlar. Ekonomik şartlarla mücadele ederken ne kendilerini ne de öğrencilerini geliştirme imkanı bulabiliyorlar. Adeta modern zamanın sıkışıp kalmış köleleri gibiler. Öğretmenler, düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalırken, bir de bu ücretlerin zamanında ödenmemesi, adeta öğretmenlerimizin sabırlarını test ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na, konuya muhatap makam işgal edenler başta olmak üzere halkımıza soruyoruz: Maaşını alamamış, belki evine ekmek götürememiş, borçları kapısına dayanmış bir öğretmenin aklı ve sabrı ne kadar sınıfta olabilir?”
Eğitim sisteminin kalbine saplanan bir hançer
“Bu durum, eğitim sisteminin kalbine saplanan bir hançerdir. Öğretmenler, öğrencilerine en iyi eğitimi vermek için çabalarken, kendi haklarının gasp edilmesi, motivasyonlarını yerle bir etmekte, eğitim ve öğretime olan bağlılıklarını ve heveslerini yerle yeksan etmektedir. Bu kadar düşük ücretle çalışmak ve bunun da zamanında ödenmemesi kabul edilemez.
Öğretmenlerin haklarının korunmaması, büyük bir adaletsizlik, istikrarsızlık, beceriksizlik, iş bilmezlik ve vurdumduymazlık göstergesidir. Koltuk sahibi siyasetçiler ve torpille kayırmacılıkla makamlara oturan aymazların maaşları uçuk kaçık sayılarda ve çifter çifter yatarken, öğretmenlerin üç kuruşluk maaşına göz dikmeleri kabul edilemez.
Sonuç olarak, ücretli öğretmenlerin maaşlarının yatmaması, eğitim sisteminin en büyük sorunudur. Eğitim sistemimizin kahramanlarına hak ettikleri değeri vermek, toplum olarak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Öğretmenlerimizin durumlarını takipte kalacağız ve her zaman yanlarındayız.”