VALİ YİĞİTBAŞI, “DİRENİŞE SELAM-SİYONİZME LANET” YÜRÜYÜŞÜNE KATILDI
Vali Yiğitbaşı, 'Biz tarafımızı belli edelim, Rabbim zafer nasip edecektir' dedi.
Memur-Sen Afyonkarahisar İl Temsilciliği öncülüğünde siyasi parti temsilcileri, il müdürleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla Ali Çetinkaya Garı’ndan Zafer Meydanı’na kadar “Direnişe Selam-Siyonizme Lanet” yürüyüşü düzenlendi. İsrail’in Filistin’de yaptığı soykırımın birinci yılı dolayısıyla gerçekleştirilen yürüyüşe Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı da katıldı.
Zafer Meydanı’nda Yeşil Camii İmam-Hatibi Halil Genç’in Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı da bir konuşma yaptı. Vali Yiğitbaşı, “10 yıllardır bir zülme maruz kalan Filistin halkının, bugün özellikle Gazze’nin, son bir yıldır maruz kaldığı ve gözlerimiz önünde yaşanan bu saldırıları, bu katliamları burada bir kez daha anmak, karşı duruşumuzu bir kez daha sesimizi yükselterek gözler önüne sermek için sizlerle bir aradayız. Bugün burada olan hepimiz kendi kimliklerimizden, rollerimizden, protokoldeki unvanlarımızdan sıyrılarak bir aradayız. Çünkü aslında bugün burada bulunmamızın sebebi ve anlamı şu: Biz insanlığın sesi olmak için, bir vicdanın sesi olmak için buradayız. Son bir yıldır şiddetini artıran bu zulmü, bu soykırımı en yüksek sesle durdurmak için, buna karşı çıkacağımızı da tüm dünyaya haykırmak için buradayız” dedi.
Vali Yiğitbaşı, “Bu haykırış herhangi bir millete, ırka, dine, belirli bir göreve göre şekillenecek bir şey değil. En son Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimizi şehit verdik. Daha önceki yıllarda Rachel Corrie tankların altında ezilerek hayatını kaybetti. Son bir yıldır gördüğümüz pek çok direniş içerisindeki birey, tek tek bütün insanlar, bize insanlığın ortak bir vicdanının hâlâ bulunabildiğini gösteriyor. Biz ortak vicdanının sesini haykırarak bu soykırıma, bu katliama dur denilmesi gerektiğini, Sayın Cumhurbaşkanımızın gittiği her uluslararası platformda yüksek sesle ifade ettiği gibi bizim de her yerde, her platformda haykırarak bu soykırımı durdurmak ile ilgili kararlılığımızı ifade etmemiz gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Zulme karşı her görüşten insanın aynı noktada buluştuğuna dikkat çeken Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, şöyle devam etti:
“Gençlerimizin aramızda, dünyadaki zulme yüksek ses vermesi çok kıymetli. Kadınlarımızın, erkeklerimizin, farklı farklı siyasi görüşlerden tüm insanlarımızın bu ortak paydada buluşabilmesi ve yüksek bir ses çıkarabilmesi çok anlamlı. Ben bir yönetici olarak değil; bir anne ve insan olarak, dünyadaki tüm haksızlıklara karşı gelinmesi gerektiğini düşünen bir Müslüman olarak Profesör Refaat Alarer’in dizelerini paylaşıyorum:
İlla ölmem gerekiyorsa, sen yaşamalısın…
Hikayemi anlatmak için…
Eşyalarımı satıp bir parça kumaş ile uzun kuyruklu ve beyaz teller satın almak için…
Gazze’de, bir yerde bir çocuk, cennetin gözlerinin içine bakarken,
Kendi bedenine bile veda etmeden giden babasını beklerken,
uçurtmayı görür…
Senin yaptığın uçurtmayı,
Ve bir an için bir meleğin ona sevgiyi geri getirmek için orada olduğunu düşünür.
Eğer ölmem gerekiyorsa, umut getirsin,
Bir masal olsun bu uçurtma…”
Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Zafer Meydanı’ndaki vatandaşlardan alkış alan konuşmasını şöyle bitirdi:
“Son nefesimize kadar şu an Gazze’de, Lübnan’da ve dünyanın hangi tarafında olursa olsun bu soykırımcı, bu vahşi zihniyeti sonuna kadar protesto etmek için her platformda, onların hikayelerini, yaşanmışlıklarını anlatabilmek için biz buradayız, varız diyoruz. İnşallah bu gücümüz, sesimiz, soluğumuz hiçbir zaman eksilmesin, giderek artsın. Allah, huzuruna çıktığımızda da bu onurlu direnişin bir parçasını olmayı bizlere lütfeylesin.
Bizler görevimiz nerede olursa olsun anneysek evladımıza hakikati anlatarak, üniversitede hocaysak orada; medyadaki birtakım manipülasyonların doğrularını, hakikatlerini anlatarak, farklı platformlarda uluslararası toplantılara katılabiliyorsak orada en yüksek şekilde ses çıkararak, ev hanımıysak kesin belirlenmiş birtakım ürünleri almayarak boykot yaparak, elimizden ne geliyorsa gücümüzün yettiğince Hakk ve batıl mücadelesinde tarafımızı belli etmekle sorumluyuz. Biz tarafımızı belli edelim, Rabbim zafer nasip edecektir.”
Memur Sen adına Toç Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Muhammet Erdal da “Batılı Başkentlerde alkışlanan katil Netenyahu yönetimindeki Siyonist İsrail, 7 Ekimden bu yana…
17 bini çocuk, 11 bin beş yüzü kadın olmak üzere 42 bin Filistinli masum insanı katletti.
Bunlar resmi rakam… 97 binden fazla yaralı, on binlerce kayıp var. Bunlar istatistiki bir rakam değil, bunların her biri insan, her biri kardeşimiz. Bunlar bizim evlatlarımız, annelerimiz, bacılarımız… Bunlar insanın vicdanını kanatan gerçekler.
Okulları, hastaneleri, camileri, kiliseleri bombalarken, insanlığın ortak değerlerini hiçe sayan siyonist rejim, Lübnan’a başlattığı saldırılarla sapkın inancıyla şekillendirdiği arz-ı mev’ud hedefine ulaşmak için bütün bölgeyi ateşe vermeyi planladığını gösterdi. Orada da durmayacaklar, biliyoruz. Batı’yı arkasına alan İsrail, bütün bölgeyi ateşe vermeye başladı. Geçen yıl Gazze’de başlayan vahşet ve soykırım bugün Lübnan ve Yemen’e de sıçramış durumda. Bugün Üsküdar Meydanı’nda, Filistin halkının haklı mücadelesine ve direnişine destek olmak, Gazze'den sonra Lübnan’a sıçrayan, Yemen'i de hedef alan bu alçakça işgale, katliam ve soykırıma dur demek için buradayız. Vakit Gazze hattına destek olma vakti. Vakit insanlık haysiyetini sahiplenme, vicdanın sesi olma vakti. Vakit kardeşlerimize sahip çıkma vakti” ifadelerini kullandı.
Program, Afyonkarahisar İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu’nun duasıyla sona erdi.