“YÜKSEK HIZLI TREN VE AFRAY NE OLDU?”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, Afyonkarahisar’da tarım ve hayvancılığın bitme noktasını geldiğini belirtti. Olgun, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekilleri’ne seslenerek Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Treni ile AFRAY’ın akıbetini sordu

Olgun, TBMM Genel Kurul’unda yaptığı konuşmada:

Konuşmamı, Afyonkarahisar özelinde, yaşanılan kötü ekonomik sorunlara ilişkin yapacağım.

Afyonkarahisar, tarım ve hayvancılık açısından Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biriyken, şu anda adeta can çekişir hale gelmiştir.

Tarım ve hayvancılıkla geçinen üreticilerimizin yaşadığı sıkıntılar, her geçen gün daha da derinleşmektedir.

Plansız ve programsız, sırf yandaşlara para kazandırmak için yapılan ithalatlar, hem ilimize,  hem de ülkemize hayvancılık sektöründe büyük bir darbe vurmuştur.

Canlı hayvan üretimi yapan üreticilerimiz, artan maliyetler nedeniyle çiftliklerini terk etmek zorunda kalmış, üretimden çekilmeye başlamışlardır.

Yem, enerji, akaryakıt, veterinerlik ve ilaç maliyetleri başta olmak üzere, girdi maliyetlerinin astronomik şekilde artması, üreticilerimizi iflasın eşiğine getirmiştir.

Artık birçok çiftçi, tarlasını ekemez hale gelmiştir.

Arpa, buğday, mercimek, nohut ve fasulye gibi ürünlerde, girdilere dayalı, ekonomik sorunlardan dolayı yaşanan rekolte düşüşü, çiftçilerimizi zor durumda bırakmıştır.

Üretim maliyetlerinin tutarsızlığı ,Türk çiftçisi gibi Afyonkarahisar çiftçisini de  kaderine terk etmiştir.

Banka kredi borçlarını ödeyemeyen, çiftçi,  Bağkur borçlarını karşılayamayan üreticilerimiz, büyük bir borç batağındadır.

Neredeyse hakkında icra dosyası açılmadık tek bir üretici kalmamıştır.

Afyonkarahisar, doğal taş sektöründe dünya çapında önemli bir üretim merkezidir.

 Ancak, bu sektör de ağırlaşan ekonomik şartlardan dolayı büyük bir kriz yaşamaktadır.

Maden arama ruhsatlarının ve prosedürlerinin zorlaşması, sektördeki üretim faaliyetlerini engellemektedir.

Afyonkarahisar’daki küçük esnaflar ve sanayi sitesi esnafı, yüksek faiz oranları, enerji fiyatlarındaki olağanüstü artış ve adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kepenk kapama noktasına gelmiştir.

Konut ve işyeri kiraları almış başını gitmiştir. Esnaf işyerinin, işçi memur oturduğu evin kirasını ödeyemez duruma gelmiş;  inim inim inlemektedir.

Süt maliyetleri 18 TL’ye çıkarken, süt üreticileri sadece 11 TL’ye satış yapmak zorunda kalmaktadır.

 Bu durum, süt üretiminin sürdürülemez hale gelmesine neden olmaktadır. Esasen sütü satın alan da yoktur.

İlimizde üretilen turşuluk salatalıklar, büyük tüccarlar tarafından düşük fiyatlarla alınmak istenmektedir.

Bu durum, üreticilerimizi mağdur etmekte ve tarlalarındaki ürünleri yok pahasına satmak zorunda bırakmaktadır.

Tüm bunlar olurken, iktidar ve Afyonkarahisar milletvekilleri ne yapmaktadır?

31 Mart yerel seçimlerinden sonra ; Kaybettikleri belediyelerinin şokunu üzerlerinden atamamış, elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi hergün yeni enstantaneler üretmeye çalışmakta;

 hergün Lale devrinde yaşıyormuşuz gibi gerçek olmayan müjdeler vermektedirler.

Alışmışsınız yıllarca kaymaklı ekmek kadayıfı gibi siyaset yapmaya;

şimdi belediyeyi kaybedince , devletin valisinin yakasında yapışmışlar; habire iş yapıyor  gibi gözükmeye çalışıyorlar.

Bırakın da devlet işini yapsın. Belediye Başkanı Belediye Başkanlığını, Devletin Valisi Vali’liğini yapsın.

Siz gidin vatandaşı dinleyin, vatandaşın  gerçek gündemi ile ilgili ne yapılabilir ona çalışın.

Ankara-İzmir Tren hattı ne oldu , onu açıklayın.

Yalandan beton dökerek açılışını yaptığınız sonra unuttuğunuz Af-ray ne oldu onu açıklayın.

Sayın Başkan,

Sayın milletvekilleri,

HEMŞEHRİMİZ MAHMUT ÇORUMLU, AFYON EMNİYETİ'Nİ ZİYARET ETTİ HEMŞEHRİMİZ MAHMUT ÇORUMLU, AFYON EMNİYETİ'Nİ ZİYARET ETTİ

“Emekliyi, işçiyi,esnafı, çiftçiyi, memuru ezdirmedik” söylemlerinin havalarda uçuştuğu bir noktada,

size rahmetli Demirel in bir anekdotunu anlatarak kendisini de yad etmek istiyorum.

Süleyman Demirel 1987 bütçe görüşmelerinde , dönemin iktidar partisini  eleştirirken ,

adeta bugün yaşanan enflasyon sorununu da ilginç bir tanımlama ile ortaya koymuştur.

Sayın  Demirel, “Hem aşırı enflasyon olacak hem dar gelirli ezilmemiş olacak buna Kristof Kolomb’un yumurtası derler.” ifadelerini kullanmıştı.

Kristof Kolomb, asilzadelerle yemek yediği bir masada,  asilzadenin birine,

 "Siz ekselansları şu elimde gördüğünüz yumurtanın, dik olarak masanın üstünde durmasını sağlayabilir misiniz?" diye sorar.

Asilzade yumurtayı masanın üstünde dik bir şekilde tutamaz, masadaki diğer asilzadeler de yumurtayı oturtamaz.

Yumurtayı masaya dik bir şekilde kimse oturtamayınca Kolomb,

yumurtayı alıp yumurtanın sivri ucunu kırmadan düzleştirir. Böylelikle yumurta masanın üzerinde dik bir şekilde durur.

Kolomb'un yönteminde aslında bir çözüm yoktur, hile vardır. Ancak hile yoluyla da olsa bir şekilde sonuca ulaşılmıştır.

Günümüz iktidarı, benzer şekilde, enflasyon sorununa karşı uyguladığı politikalarla adeta Kolomb’un yöntemini benimser durumda.

Ekonomideki köklü sorunları çözmek yerine, yüzeysel müdahalelerle günü kurtarmaya çalışıyor.

Unutulmamalıdır ki, vatandaşlarımız sandıkta sorumlulara gereken cevabı verecektir.