ERTÜRK, “BU SAVAŞIN AHLAKI VİCDANI MANTIĞI YOK”
Afyonkarahisar İl Genel Meclisi (İGM) MHP Grup Başkan Vekili Ahmet Zeki Ertürk, İsrail katliamlarının yıldönümü nedeniyle açıklama yaptı.
7 Ekim 2023 tarihinde İsrail tarafından Filistin'de mazlumların katledilmesine başlanışının yıl dönümü olduğunu belirten Ertürk, “İsrail daha doğrusu Siyonistler 3 bin 400 yıllık bir referansla varlıklarını ispatlamaya çalışarak vaat edilmiş toprakların dışına hatta bizim şimdiye kadar bildiğimizin daha ötesinde kendi Türkiye coğrafyasını da bir kısmının içine alacak şekilde vaat edilmiş topraklar projesini hayata geçirmek için uğraşmaktadır. Siyonistlerin yapmış oldukları hareketlerin nihai noktası maalesef ki Filistin'de yaşamakta olan dindaşlarımızın insanların, kadınların, çocukların, mazlumların katledildiği bir vahşet haline dönüşmesidir. Şunu iyi bilmeliyiz ki cereyan eden olayları irdelediğimizde Siyonistlerin mevcut bilinçlerini daima Tevrat'a ve Kabala'ya dayandırdıklarını anlarız. Dolayısıyla Türk milleti olarak da buradan çıkaracağımız bir takım dersler olacaktır. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu mesele din savaşı değildir. Bu mesele ırk savaşı değildir. Bu mesele temelde menfaat savaşıdır. İnsanlığın katledildiği bir savaştır. Vicdanların pörsümüşlüğünün ifadesini ortaya koyan bir savaştır. Ben buradan bütün insanlığa ülkemizdeki siyasilere meseleye bigâne kalıp şu şöyle olmuştu, bu böyle olmuştu gibi mazeretlere sığınanlara şunu söylemek istiyorum. Maalesef ki bu savaşın ne mantığı var, ne ahlakı var, ne vicdanı var. İnsanlığın katledildiği bir savaştır bu.” dedi.
“FİLİSTİN’E BİGÂNE KALMAK İNSANLIK AYIBIDIR”
“Hepimizin evladı var. Analarımız var, kadınlarımız var, kızlarımız var, çocuklarımız var, torunlarımız var. Empati kurmakta yarar var.” diyen Ertürk, “Ayrı harekete Allah korusun biz maruz kalmış olsaydık ne düşünürdük? Orada bizim Müslüman kardeşlerimiz mazlumlar, masumlar, çocuklar katledilirken bizim buna bigâne kalmamız insanlık ayıbımızdır. İnsanlığımızı kaybettiğimizin ilanıdır. Bir Müslümanın sahip olmaması gereken vicdanın depreşmesidir bu. Dolayısıyla Batı medeniyetinin öncüsü olduğunu zannettiğimiz canavarların ki kanaatimce İsrail, Amerika'nın koçbaşı görevini yapmaktadır. Orta Doğu Kan Gölü'ne çevrilmişken şimdiye kadar bigâne olanlar İsrail'in Gazze'ye yönelik hareketi başladıktan sonra gemilerini İsrail kıyılarına göndermediler mi? Basra Körfezi'nin ağzına göndermediler mi? Öyleyse mesele büyük. Mesele sadece Gazze'de yaşayan bir avuç Müslümanın katledilmesi meselesinin çok çok ötesinde. Kayseri'ye Iğdır'a kadar uzanan bir vaat edilmiş topraklar var. Bizim de yaklaşık 20 küsur vilayetimiz için alan bir vaat edilmiş topraklar var. İsrailli askerlerin kollarında taktığı peçlerde vaat edilmiş toprağın haritası var. Maalesef ki bizim ülkemizi de kapsayan bir haritadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın TBMM açılışında yapmış olduğu konuşma manidardır. Bize tehlikeyi açık olarak göstermiştir.” diye konuştu.
“DEVLETİMİZİN BU MESELEYE SAHİP ÇIKMASINDAN GURUR DUYUYORUM”
Ertürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz Müslümanlar, biz Türkler çok uyanık olmalıyız. Siyonistlerin 3 bin 400 yıldır oluşturdukları o bilinci aslında daha eski bir tarihe sahip bir millet olarak maalesef biz yapamadık. Yapamıyoruz. Yetiştirdiğimiz gençlerin bazıları insani değerlerini Türk milletinin sahip olduğu değerler silsilesini unutmuş. Onlar Arap olabilir. Biz de Arap olabilirdik. Ya da onlar da Türk olabilirdi. İnsanların hangi ırka, hangi anneden, babadan doğacağına dair bir tercihleri söz konusu değildir. Hucurat Suresinin 13. ayetinde belirtildiği gibi bu Allah-u Teâlâ’nın takdir ettiği bir kaderdir bize. Ama inançlarımız tercihimizdir. Öyleyse hem onların hem bizim kendimizin tercih ettiği ortak bir değerimiz var ki bu da inancımızdır. İslam dinine mensup olmamızdır. Ama bunun daha ötesinde beşer olmamız en büyük hassasiyetimizdir. Maalesef ki 1944'te İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler tarafından Soykırıma duçar olduğunu iddia eden bir ırk, bir zihniyet kendisi onu aşan bir soykırım 21. yüzyılda onu aşan bir soykırımı icra etmektedir. İnsanlıkta kahrolsunlar ki zevkle seyretmektedirler. Uluslararası kuruluşlar nerede? Müslüman ülkeler nerede? Avrupa Birliği nerede? Sivil toplum kuruluşları nerede? Müslüman ülkelerin kralları nerede, hükümdarları nerede? İnanıyorum ki bu ülkelerin vatandaşları bizim hissettiğimiz gibi Gazze'deki acıyı yüreklerinde hissediyorlar. Ama yönetimleri kendi ikballerini, saltanatlarını devam ettirmek için onlara yıllardır zulmeden İsrail'le, İbrahim’i anlaşmalar yaparak kendi saltanatlarını koruyorlar. Sen eğer adil bir hükümdarsan, adil bir yöneticiysen önce sorumluluğunu aldığın insanları koruyup kollayacaksın. İslam Halifesi Hazreti Ömer'in adaletini unutmayacaksın. Bu sebeple tehlike işareti vermiştir. Bizim Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, her seçimde beka meselesine dikkat çekmiştir. Bazıları da dalga geçmiştir. Güya aklı sıra yerel seçimle bekanın ne alakası var diye. Buyurun eğer biz iç cepheyi siyasi saikler ile dağınık tutarsak, iç cephedeki tahkimatımızı günlük siyasi getirdiler peşinde koşarak meseleyi savsaklarsak, Allah korusun biz Gazze'deki kardeşlerimizin katledilmesine üzülüyoruz. Ama bize üzülecek insanları bile bulamayabiliriz. İşte biz de aynı Siyonistler gibi 5 bin yıllık Türk tarihini atıf yaparak buradaki mevcudiyetimizin istinadkarını oluşturmalıyız. Evet, Türk’üz, Türk Milliyetçisi, Müslümanız, insanız Bu bilinci nesillere aktaramazsak Gazze'den beter oluruz Allah korusun. O sebeple oradaki kardeşlerimize selamet diliyorum. Allah'ın rahmetini diliyorum. Ve devletimizin ülkemizi yönetenlerin bu meseleye sahip çıkmış olmalarından dolayı da iftihar ediyorum. İnsanlık ölmedi dedirtebiliyoruz.”