Ülkem gündemi o kadar çabuk değişiyor ki insan ne yazacağına bir türlü karar vermekte
GÜNDEME GENEL BAKIŞ
Ülkem gündemi o kadar çabuk değişiyor ki insan ne yazacağına bir türlü karar vermekte zorlanıyor. Gündemi neden bu kadar çabuk değiştiriyorlar derseniz Türkiye’nin bir ekonomi çıkmazı varda ondan. Bizi idare edenler pahalılık konuşulmasın ve ülke sınırları etrafında dönen dolaplarla vatandaş ilgilenmesin isteniyor.
Öncelikle bizleri padişahın kulluğundan kurtaran cumhuriyet rejimine saldıranlardan başlamak istiyorum. Halen TBMM’de DEM adına başkan vekilliği yapan artist kökenli nam Sırrı Süreyya Önder. Her şeyini bu cumhuriyet sayesinde elde eden liseyi zor bitirmiş, 12 Eylül 1980 yılında tutuklanmış 2011 de cumhuriyetin verdiği imkanlardan yararlanarak milletvekili olmuş, 2015 yılında AKP ile yapılan Dolmabahçe mutabakatın a katılmıştır.
2013 yılında Zeytinburnu’nda yapılan Nevruz gösterileri sonrası bölücü örgütü övdüğü için 3,5 yıl hapis yatmış ve 2023 yılında milletvekili olmuştur. Ömür boyu hayatını garantileyen bu kişi Cumhuriyetin Hıyrını görmediğini iddia ediyor. Kendisine sormadan önce rahmetli Kamer Genç’in şimdi Gaziantep Büyük şehir Başkanı Fatma Şahin’in Bakanlık sırasında yaptığı bir konuşmaya verdiği cevap Sırrı’ ya tam uyuyor. Rahmetli Cumhuriyet olmasaydı sen bir şeyhin ya da ağanın ancak dördüncü karısı olurdun. Sırrı ‘da Adıyaman’da bir ağanın uşağı ya da sıradan bir kişi olurdu. İnsan aklını bir yerlere kiraladı mı kendisine sunulan imkanları inkar ediveriyor. Yorum sizin
İkinci konumuzda Teğmenler: Harp Okulu bitiren bu gençler Türk devletini kuran Mustafa Kemal’in askerleriyiz deyince önce bir şaşkınlık( iki gün) geçiriliyor. Çünkü bu okullara mülakat yapan cemaat ve Sadat adlı kuruluşa rağmen bu çıkıyorsa biz seneleri boşa geçirmişiz diye teğmenleri ihraca yöneliniyor. Teğmenler biz Başkomutan Erdoğan’ın askerleriyiz dese bu olmayacaktı diye yazan kalemler haklı mı haksız mı size bırakıyorum.
Sanayi Bakanımız sağ olsunlar yakında tüm konutlarda yerli doğalgaz kullanacağımızı bütçe plan komisyonunda açıklayıver. Herhalde seçim gündeme düşecek.
Son olarak MEB Yusuf Tekin Bey’in açıklamaları bardağı taşıran son damladır. Okullarda su, çay gibi zorunlu ihtiyaçların bile tasarruf tedbirlerine takılması ve hele laiklik anlayışı bence köylere şenlik. El gidiyor Mersin’e biz gidiyoruz tersine. Bakanın tarih söylemleri de o kadar sathı ki tartışmaya değmez. Biraz tarih kitabı okusa ya da yazdırdığı lise tarih kitaplarını. Sayın Bakanın şu yazdıklarımızdan haberi mutlaka vardır. Bakın size Recep Tayyip Erdoğan’ın 2013’te söylediği şu sözü mü anımsatayım:
“Yol uğruna her şey feda edilir, çünkü yol medeniyettir ama medeni olmayanlar yolun kıymetini bilmezler, anlamazlar. Bizim değerlerimizde yol engel tanımaz. Önünde cami bile olsa eğer yol oradan geçecekse biz o camiyi yıkarız, gideriz o camiyi başka bir yerde inşa ederiz. Bu işin aslı budur.” Yine hatırlatayım Menderes döneminde yıkılan camileri:
Ahmet Paşa Camisi, Baba Hasan Mescidi, Camcılar Mescidi, Camcı Ali Mescidi, Çakırağa Camisi, Çoban Çavuş Camisi, Denizabdal Mescidi, Fatma Sultan Mescidi, Halil Attar Mescidi, Hatice Usta Mescidi, Himmetzade Tekkesi Mescidi, Kadıasker Abdurrahman Efendi Camisi, Kepenekçi İshak Camisi, Mimar Ayas Mescidi, Molla Gürani Camisi, Oruç Gazi Camisi, Saraç Doğan Mescidi, Selçuk Sultan Camisi, Simkeş Mescidi, Soğancılar Mescidi, Şehremini Camisi, Şirmürd Çavuş Camisi, Voynuk Şüca Mescidi..
22 yıl boyunca yıkılan ve belediyelerin borç karşılığı verdiği ve AVM yapılması için satılanları ve Melih Gökçek’in sözlerini yazmadık. Sayın Bakan ne yapmak istiyorsunuz. Daha yazacak çok şey var ama kafaları karıştırmayalım istedik. Kocatepe’den selamlar
İbrahim AYAN